Covid 19 Pandemisinin bitmeye başladığı 2022 yılının Mart, Nisan aylarında Rusya -Ukrayna savaşının etkisiyle Karadeniz limanlarında taşıma navlun fiyatları büyük yükselişe başlamıştı. Navlunlardaki bu yükselişe paralel olarak, Karadeniz, Ege ve..
Covid 19 Pandemisinin bitmeye başladığı 2022 yılının Mart, Nisan aylarında Rusya -Ukrayna savaşının etkisiyle Karadeniz limanlarında taşıma navlun fiyatları büyük yükselişe başlamıştı. Navlunlardaki bu yükselişe paralel olarak, Karadeniz, Ege ve Akdeniz bölgesinde koster tipi olarak nitelendirebileceğimiz 3.000- 10.000 dwt tonajındaki kuru yük gemilerinin sayısında büyük artışlar olmuştu. Navlun fiyatlarındaki yüksek seyir 2023 yılının Mart, Nisan aylarına kadar devam etmişti. Temmuz ayı sonrası kuru yük piyasasındaki navlunlardaki yükselişler durarak fiyatlarda düşüşler başlamıştı. Bu düşüşler Aralık ayına kadar önceki yılların navlun taşımacılık fiyatları seviyelerine inmişti. Geçtiğimiz Aralık ayında navlun fiyatlarındaki düşüşler devam ederek son 2 yılın en düşük seviyelerine inmiş ve bu iniş kuru yük taşımacılığı yapan gemileri ve armatörleri olumsuz etkilemiştir. Öyle ki navlun fiyatlarındaki düşüşler running cost dediğimiz günlük giderleri karşılayamayacak seviyelere düşmüştür. Örnek verecek olursak savaş bölgesi içerisinde kalan ve güvenlik tehlikesinin olduğu Ukrayna’nın Izmail limanından Marmara limanlarına olan buğday taşıma navlun fiyatı 23 usd seviyelerine kadar inmiştir. Bu navlun seviyeleri bile 5.000 dwtlik bir geminin running cost maliyetini başa baş karşılayabilmektedir.
Rusya Ukrayna savaşının başlamasıyla oluşan tahıl krizini fırsata çevirebileceğini gören bölge ülkelerindeki gemi sahipleri, gemi işletme firmaları ve yatırımcılar bu yüksek navlun pastasından pay alabilmek için 2022 yılı içerisinde özellikle Türk ve Arap armatörler ağırlıkta olmak üzere koster diye nitelendirdiğimiz tonajlarda birçok gemi alımı gerçekleştirmişlerdir. Bu Gemi sahipleri, gemi işletme firmaları ve yatırımcılar satın aldıkları gemileri öncelikle geri dönüşüme gitme yaşına ve kondisyonuna gelmiş gemilerden ve Avrupa gibi yakın ülkelerde çalışan 20-25 yaş üstü gemileri tercih ederek başlamış daha sonra mevcut bölgedeki navlunların yükselmesinin gemi fiyatlarına etki etmesiyle beraber bu teminlerini Uzakdoğu’da çalışan gemilerin satın alımlarıyla sağlamışlardır. Bu gemi alımlarındaki artış özellikle savaş sebebiyle navlunların yüksek olduğu Karadeniz’deki Ukrayna ve Rusya limanlarındaki ticari taşımacılıkta kullanılmaya başlanmıştır. Bu alımlar, koster tipi dediğimiz tonajlardaki Karadeniz, Ege ve Akdeniz bölgesinde çalışan gemi sayılarında büyük artışa sebep olmuştur. Özellikle bu artışta Türk ve Arap armatörlerinin filolarındaki gemi sayılarını 2 katından daha fazla sayılara çıkardıkları görülmüştür.
Koster filosunun ana ticaret ve taşımacılık yapıldığı bölge olan Karadeniz, Ege ve Akdeniz bölgesindeki gemi sayılarının hızlı bir şekilde artması sektör içerisindeki para akışının da artmasına, bu para akışının artması ile beraber denizcilik hizmet ve tedariklerinin, tersane ve tamir işlerinin artmasını ve ilave personel ihtiyaçlarının oluşmasına neden olmuştur. Navlunların yüksek olduğu dönemlerde canlı olan ülkemiz ve bölge ülke denizcilik piyasası navlunların düşmesi ile önce durağanlığa daha sonra ise Aralık 2023 tarihinden itibaren ise durgunluğa girmiştir.
Bu durgunluğun başlaması ile beraber ticaretin ağırlıklı yapıldığı bölgemizdeki savaş ve istikrarsız durumun düzelme eğilimi göstermemesi ve geleceğinin ne olacağının bilinememesi, dünya genelindeki, özellikle yüksek enflasyonun oluşturduğu etkiler ve ekonomik kriz şartlarının devam etmesi, bulunduğumuz dönemin kış ayı olması, bölgede taşımacılık yapan Türk armatörler başta olmak üzere bütün armatörlerin geleceği bilinmeyen bir bekleyişe sürüklemekte ve gemilerin ihtiyacı olan gider harcamalarında büyük ekonomi ve tasarruflar yapmasına sebep olmaktadır. Koster tipi gemi filosunda Türk ve Arap armatörler baz alındığında bölgemizdeki ticari durum ve ekonomik şartlar hakkında genel görüşün gelecekte olacaklar hakkında şu an için hiçbir ön görünün olmadığı, ticaretin iyiye mi yoksa kötüye mi gideceği hakkında bir tahminde bulunamadıkları, bu sebepten ötürü de ne yapacaklarını bilemedikleri ve ilk tedbir olarak da yatırımlarını şu an için durdurarak, bütün harcamalardan kaçınma yoluna gittikleri görülmektedir. 2024 yılında da genel kanının bu navlunlardaki seviyelerin yükselmeyeceği durağan seviyede devam edeceği yönünde olduğudur. Bu süreçte armatörlerin genel düşüncesi 2022 ortalarından 2023 ortalarına kadar yüksek navlunlardan edindikleri kazançlardan süreci finanse etmek ve ellerinde bulunan gemilerini satmak yerine süreci takip ederek şu an için mevcudiyetlerini muhafaza etmeyi tercih ettikleri görülmektedir.
Bölgemizdeki koster nitelikli gemilerin özellikle filoya yeni katılanlarının 20 yaş ve üzeri yaşta gemilerden oluşmaktadır. Bu gemiler ağırlıklı olarak Karadeniz ülkeleri olan Rusya ve Ukrayna limanlarından yüklemelerini yaparak yükledikleri bu yükleri Türkiye, Avrupa, Arap ve Afrika limanlarına tahliyelerini yapmaktadırlar. Bu gemiler 22 Temmuz 2022 de açılan ve 17 Temmuz 2023 de sona eren ve yaklaşık 1 yıl süren tahıl koridoru anlaşması ile toplamda yaklaşık 35 milyon ton tahılın taşınmasında büyük etkin rol oynamışlardır. T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın verilerine göre de bu süreç içerisinde 13 tahıl ve tahıl ürünün çeşitleri olarak arpa, buğday, mısır, soya, buğday kepeği, işlenmiş karışık gıda, soya fasulyesi, ayçiçeği çekirdeği, ayçiçeği küspesi, ayçiçeği yağı ve bezelye gibi gıda ürünlerinin taşınması sağlanmıştır.
Bölgemizde bulunan ağırlığını Türk, Arap, Rus armatörlerinin sahip olduğu gemilerin yaşlarının 20 yaş ve üzeri olması, taşımacılığın yapıldığı yükleme ve tahliye limanlarındaki eksiklikler ve yetersizlikler, ticari zorunlulukların oluşturduğu ortamlar, çalışılan bölgenin yüksek riskli bölgeler olması gemi kondisyonlarının düşük seviyelerde kalmasına, kondisyon artışlarının gerek kuralsal uygulama boşluklarından ve boşlukların imkan tanıdığı maddi harcama zorunluluklarından kurtulunmasına zemin hazırlamıştır. Bu gemilerdeki kondisyon düşüşlerine birde gemi ve şirket personel yönetim kalitesindeki eksiklikler ve sorunlarda eklenince koster filosundaki gemilerin genel kondisyonlarının zayıf kalmasına, emniyet ve can güvenliği konularında eksikliklerin oluşmasına sebebiyet vermiştir. Hatırlarsanız Hava muhalefeti sebebiyle 19 Kasım 2023 tarihinde Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli limanı demir bölgesinde yaşanan gemi kazaları ve şiddetli fırtına sebebiyle 12 denizcinin hayatına mal olan ve hala 7 personelin cesetlerine ulaşılamayan geminin batması içerisinde ders alınması gereken birçok ayrıntıyı barındırmaktadır. Bu ayrıntılardan gemilerin sac ve makine kondisyonlarının zayıf olması, şirket gemi iletişimlerinde kopukluklar, gemi personelinin yetersizlikleri ve devletin olaylara müdahalelerdeki eksiklerini dışarıdan mesleki tecrübesi olanların ilk anda tespit edebildikleri eksiklikler olarak söyleyebiliriz. Aynı şekilde o dönemde değişik deniz bölgelerinde de gemilerin karaya oturmalarını da bu eksikliklerin yansıması olarak değerlendirebiliriz. Bu olayda sonra devletimiz konuya duyarsız kalmadığını göstermek içim liman başkanlıklarına 30 yaş üzeri gemilere, Türk limanlardaki Paris MOU da kara listeye girmiş bütün gemilere çıkılması ve bu gemilerin balast tankları dahil denetlenmesi konusunda talimat göndermiştir. Bu denetlemeler sıkı bir şekilde yapılmaya çalışılmaktadır fakat şu da gerçektir ki liman başkanlıklarımızın elinde bulunan PSC denetçilerinin son yıllarda ekonomik koşulların zorlaşması, özel sektördeki maaşların yüksek olması sebebiyle denet memuru sayılarında eksiklikler oluşturmuştur, buda denetimler açısından eksiklik oluşturmaktadır.
Bölgemizdeki koster filosu gemilerindeki ilk bakıldığında görülen eksiklikler gemi kondisyonu (sac, makine, çalışan diğer aksamlar başta olmak üzere), yetkinlikli çalışan yetersizliği, taşımacılığın yapıldığı Karadeniz, Afrika ve Arap ülkelerindeki uluslararası kuralların uygulanmasındaki eksiklikler ve yetersizlikler diyebiliriz. Bu gemilerde hem gemi açısından hem seyri-sefer yapılan bölge ve deniz trafiği açısından, özellikle Marmara denizi ve boğazlar her geçen gün gemi trafiğinin artması ile beraber oluşabilecek tehlikeler üzerine mevcut durumla beraber her geçen gün koyarak artmaktadır. Öncelikle armatör ve işletmeci firmaların gemilerindeki eksiklikleri tespit ve giderilmesi konusunda ekonomik ortamı bahane etmeden en kısa zaman zarfında müdahale ederek tamamlamaya başlaması, özellikle insan hayatı söz konusu olan konularda eksikliklerin tespitlerini detaylı şekilde yaptırması ve bu eksikliklerin giderilmesi için daha fazla özen göstermesi gerekliliği oluştuğunu belirmek isterim. PSC, Bayrak ve Klas denetlemelerinin sıkı olmadığı veya Karadeniz ülkelerindeki denetlemelerin gemi kondisyon tespiti için ölçüt olmadığı bu zamanlarda gemi işletmeci ve armatör firmaların bu eksiklikleri objektif bir şekilde tespitini yaparak ileri tarihlere ertelemeden mal ve can güvenliğini özellikle düşünerek kapatması hem gemi ve gemi personeli hem de işletmeci firmalar için çok önem eden bir noktadır. Aynı şekilde gemilerin klas firmalarının bu eksiklerin kapatılmasında ve düzenlenmesinde daha yapıcı ve yaptırıcı davranması bütün taraflar için daha iyi olacağı kanısını gütmekteyim. Kış ayının devam etmesi sebebiyle geçtiğimiz aylarda yaşanan kötü hava koşullarında yaşandığı gibi tekrar aynı sorunların ve kazaların yaşanma olasılıklarının devam ettiğini, insan hayatının birinci derecede öncelikli olacak şekilde gerekli önlemlerin alınması gerektiğini tekrar hatırlatmak isterim. Can alıcı kazaların yaşanmaması için gemi sahiplerinin ve işletmeci firmaların öncelikli olarak kendi içlerinde denetlemelerini objektif şekilde yapmaları, gemilerinde tespit ettikleri eksikliklerini ve kusurlarını maddi kaygılar yaşamadan gidermeleri, çalıştırdıkları personellerin talim ve eğitimlerini en sıkı ve detaylı bir şekilde yaptırmaları hem kendileri hem de çalıştırdıkları personelleri açısından en doğrusu olacaktır.
Aşağıdaki grafik ve tablolardan 31.12.2022 tarihine kadar olan Türk armatörler birliğinin 2020/2022 yılı küresel PSC Raporu ve Equasis 2022 dünya ticaret filosu istatistikleri kaynak alınarak yaş kriterlerine göre 15-24 yaş ve 25 yaş üstü gemi sayıları, bu gemilerin bulundukları klaslar ve PSC tarafından tutulan gemilerin sayıları ve yaşlarının verilerini görebilirsiniz.
Kaptan
ISM Denizcilik Şirketi ve Danışmanlık Hizmetleri Genel Müdürü