Azra Erhat demişti ki, “Buralarda insan bir hafta, on gün değil ömrünü geçirebilir. Mavinin, yeşilin binlerce tonu. Öyle bir mavi, öyle bir yeşil ki, ressamı ressam, sanatçıyı sanatçı, insanı insan..
Azra Erhat demişti ki, “Buralarda insan bir hafta, on gün değil ömrünü geçirebilir. Mavinin, yeşilin binlerce tonu. Öyle bir mavi, öyle bir yeşil ki, ressamı ressam, sanatçıyı sanatçı, insanı insan etmeye yeter.”
İşte bu felsefe ile kuruldu Atayachting. Yaz tatillerimizi ailecek mavinin eşsiz olduğu, Göcek, Marmaris, Fethiye, Gökova’da geçiririz. Denizci olmanın yanında dünyada eşi benzeri olmayan kıyılara sahip Ege bizim cennetimiz olmuştur her zaman.
İlk tercihimiz ise her zaman ahşap guletlerdir. Doğayı doğanın içinden yapılmış teknelerle keşfetmek, yaşamak ve hissetmek insan için tarif edilemez bir duygudur.
‘Mavi Yolculuk’ tatilinin tarihine baktığımızda 1945’li yıllarda ilk olarak Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın, Sabahattin Eyüboğlu, Necati Cumalı, Sabahattin Ali, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Erol Güney, Benya Rapaport, Fuat Ömer Keskinoğlu ve Balıkçı Paluko (Mustafa Esin). İzmir’den başlayıp Gökova’ya uzanan gezilerinin İzmir-Bodrum etapları başlangıç sayılır.
İzmir’den Kaş’a kadar uzanan eşsiz Ege ve Akdeniz kıyılarımızda birkaç günden başlayarak, haftalık ve aylık tekne kiralamaları ile misafirlerimize muhteşem bir deniz tatili seçeneği sunuyoruz.
Hâlihazırda 17-21-24-36 metre uzunluğunda 3-4-5 ve 6 kabin guletlerimiz ile her bütçeye göre misafirlerimizi mavinin büyülü tonları ile buluşturuyoruz.
Burada önemli bir konuya değinmek isterim. Deniz tatili, kara tatiline göre pahalıdır algısı son yılarda kesinlikle değişmiştir. Şu an aynı kalitede karşılaştırmalı olarak otel fiyatlarının seviyesinin kendi teknelerimizdeki kamara fiyatlarına göre pahalı kaldığını söyleyebilirim.
Mavi yolculuğun en büyük avantajı misafirlerine sunduğu izole ve özgür tatil seçeneği olması. Denizde zaman yavaşlar. Bir tekne tatili yapan insan karada tatil yapan bir insana göre oranlayamayacağımız kadar denize ve doğaya doyar. Dinginleşir, huzur bulur. Tüm iş stresini atar. Bazen yeniden doğmuş gibi hisseden misafirlerimizin olduğunu söyleyebilirim.
Peki, Mavi Yolculukta bir gün nasıl geçer?
Her sabah başka güzel bir koyda kalktığınızda ilk işiniz denizin o engin mavisine atlamak olabilir, ilk enerjiyi size denizin güzelliği verir. Sonrasında muhteşem bir kahvaltı ile aile, arkadaş ve dostlarınızla bütün gün güzel sohbetler edebilirsiniz. İstediğiniz her an yanı başınızda olan deniz sizi bekler. Sonrasında istediğiniz an demir alabilir ve istediğiniz başka güzel bir koya doğru seyredebilirsiniz. Varış ve tekrar bağlama sonrası akşam olduğunda doğanın en muhteşem hali ile güneşin batışının o güzel görüntüsü sizlere sanki bir tabloya bakıyormuşsunuz gizemini hissettirir.
Teknede yediğiniz yemeklerin lezzetini başka bir yerde alamazsınız, ben buna iyotun sırrı diyorum. Gece ise müziğin o eşsiz ruhu ile şarkıların hiç bitmediği huzurun devam ettiği saatler ile devam eder.
Gece de olsa deniz hep sizi çağırır, istediğiniz an tekrar ona kavuşabilme özgürlüğü sanırım tatillerin en özeli olmasının da bir sebebidir.
www.atayat.com.trAtayacht
