Deniz turizmi, Türkiye’nin eşsiz kıyılarında sunduğu mavi tur seçenekleriyle her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Pandemi döneminin ardından artan ilgiyle büyüyen sektör, 2024 yaz sezonunda farklı dinamiklerle karşı..
Deniz turizmi, Türkiye’nin eşsiz kıyılarında sunduğu mavi tur seçenekleriyle her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Pandemi döneminin ardından artan ilgiyle büyüyen sektör, 2024 yaz sezonunda farklı dinamiklerle karşı karşıya kaldı. Turizm sektörü paydaşları, küresel ve yerel ekonomik gelişmelerin etkilerini daha fazla hissetti. Bu yazıda, kaptan Ali Burçin Eke, Kamil Hınık ve Ramazan Çepel gibi sektörün önde gelen isimlerinin görüşleri ışığında, deniz turizmi ve mavi tur sektöründe yaşanan gelişmeleri, karşılaşılan zorlukları ve sektörün geleceği için atılması gereken adımları değerlendirdi.
Mavi Tur Sektöründe 2024 Sezonu
2020-2022 yılları arasında Covid-19 pandemisi sonrasında izole bir tatil sunma seçeneği ile yükselişe geçen mavi tur sektörü, 2022-2023 yaz sezonlarında artan talebin 2024 yaz sezonunda düşüş yaşadığını görüyoruz. Bu düşüşün başlıca nedenleri arasında, yabancı turist bazında küresel bölgesel savaşların turizm üzerinde yarattığı riskler ve yerli turist bazında ise yüksek enflasyonun alım gücünü bireysel düzeyde azaltması gösterilebilir.
Tekne kiralamalarının otel fiyatlarına kıyasla daha uygun hale gelmesine rağmen, pandemiden sonra artan tekne arzı ve talepteki düşüş, tekne doluluk oranlarının düşmesine yol açtı. Aynı zamanda, döviz kurunun enflasyon oranında artmaması ancak barınma, bakım, personel, yakıt ve acentelik gibi giderlerdeki döviz bazlı artışlar, sektör paydaşları için büyük zorluklar yarattı. 2024 sezonu, hem gelirlerdeki düşüş hem de giderlerdeki artış nedeniyle, özellikle tekne donatanları açısından oldukça zorlu geçti.
Ayrıca, nitelikli personel sayısını artıracak eğitim modellerinin henüz oluşturulamamış olması da sektördeki kronik sorunlardan biri olarak öne çıkmaya devam ediyor. Kaptan Ali Burçin EKE (ATA YACHT)
2024’te Deniz Kazaları: Sektör İçin Dersler
2024 yılı, yat camiasını derinden etkileyen üzücü deniz kazalarına sahne oldu. Göcek liman bölgesindeki yoğunlaşan deniz trafiği, maalesef bot kazalarına ve can kayıplarına yol açtı. Bu kazalar, yat ve deniz trafiğinin daha sıkı denetlenmesi gerektiği konusunu tekrar gündeme getirdi. Sektör paydaşları, özellikle artan deniz trafiği karşısında daha dikkatli ve bilinçli hareket etmesi gerektiğini bu yıl bir kez daha öğrendi.
Yeni Pazarlardan Gelen Talepler
Yat turizmi, önceki yıllarda talep göstermeyen bazı pazarların ilgisini çekmeye başladı. Özellikle Ortadoğu bölgesinden gelen yabancı turistler ve Rusya-Ukrayna pazarlarından gelen olumlu talepler, 2024 sezonunda dikkat çeken bir gelişme oldu. Bu yeni pazarlar, yat turizmi sektörünün pazar payını genişleterek önemli bir fırsat sundu.
Kültür Turlarında Fiyat Şoku
2024 sezonunda yat turizmi ile kültür turlarına katılan misafirler, Kekova turlarında beklenmedik bir sürprizle karşılaştı. Demre’deki St. Nicholas Kilisesi ve Myra Antik Kenti’ne yapılan yüksek fiyat artışları nedeniyle özellikle genç ve öğrenci gruplarından oluşan misafirler bu tarihi alanları ziyaret etmekten vazgeçmek zorunda kaldılar. Bu zamlar, kültür turizmi açısından olumsuz bir etki yarattı. Kamil HINIK (SANDA YACHTING)
Göcek Koylarındaki Sorunlar
2024 yaz sezonunda Göcek koylarında karşılaşılan en büyük sorunlardan biri, koyların istilacı özel tekneler tarafından sürekli olarak işgal edilmesiydi. Teknelerin yaz boyunca yer değiştirmemesi, bölgedeki deniz turizmini olumsuz etkiledi. Ayrıca, bu durum deniz kirliliğini artırdı ve bu sorun hala devam ediyor. Koyların kontrolsüz şekilde marina gibi kullanılması, sürdürülebilirliği tehdit eden bir durum. Bu yüzden acilen koyların kapasitesi belirlenip buna uygun bir yönetim modeli geliştirilmelidir.
Bu yazıda, sektörün önde gelen isimlerinin görüşleri ve değerlendirmeleri doğrultusunda, 2024 sezonunun deniz turizmi açısından zorluklarını ve gelecekte atılması gereken adımları ele aldık. Mavi tur sektörü, küresel ve yerel ekonomik gelişmelere uyum sağlamak ve sürdürülebilirliği artırmak adına gerekli adımları attığı sürece, Türkiye’nin turizmdeki önemli değerlerinden biri olmaya devam edecektir. Kapt. Ramazan ÇEPEL (Vira Deniz Eğitim ve Turizm)