6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye jeolojik gerçeğiyle bir kez daha yüzleşti. Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi yaşanır yaşanmaz tüm Türkiye gibi Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi olarak bizler de milyonlarca afetzedeye yardım eli uzatabilmek için çareler aradık. Bu refleksle; bölgedeki yakınlarımıza, öğrencilerimize, mezunlarımıza ulaşmaya çalışarak fayda sağlamaya ve imkânlarımız nispetinde maddi/manevi destek olmaya çalıştık.
Denizcilik ve lojistik sektörünün dinamizmi
6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye jeolojik gerçeğiyle bir kez daha yüzleşti. Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi yaşanır yaşanmaz tüm Türkiye gibi Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi olarak bizler de milyonlarca afetzedeye yardım eli uzatabilmek için çareler aradık. Bu refleksle; bölgedeki yakınlarımıza, öğrencilerimize, mezunlarımıza ulaşmaya çalışarak fayda sağlamaya ve imkânlarımız nispetinde maddi/manevi destek olmaya çalıştık. Bölgedeki bağlantılarımızla denizcilik ve lojistik sektörünün dinamizmini de kullanarak el birliğiyle İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir ve Aliağa şubelerimizin ve DEFMED – Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneğimizin önemli katkılarıyla öğrencilerimizin yanında olduk. Bu organizasyonların ve çabaların dışında; herkes gibi içimiz kan ağlayarak medya mecraları üzerinden gelişmeleri takip etmekten ve bölgedeki insanlara dua etmekten başka ne yapabilirdik ki?.. İşte tam bu duygu yoğunluğu içerisindeyken 25 Mayıs 2023 gününe, dekanımızın mesajı ile başladım. Sabahın erken saatlerinde gelen bu çağrı, yüreğimizde kabaran yardımlaşma duygusunu iyiden iyiye açığa çıkarmıştı. Mesaja istinaden eğitimden sorumlu dekan yardımcılığı görevim dolasıyla; üniversitemizce yürütülen “Hepimiz Çocuktuk Projesi” kapsamında deprem bölgesine gitmek üzere fakültemizin gönüllü öğretim elemanlarını organize etmem gerekiyordu. O an hemen ilk gönüllü ben olmalıyım diye düşündüm. Belirlenen takvime göre ivedilikle tüm gönüllü öğretim elemanlarımızı organize ettik.
Hepimiz Çocuktuk Projesi
Malatya’da konteyner kentte kalındığını öğrendiğim için Malatya ve Adıyaman seçeneklerinden ilkini tercih ettim. Bu vesileyle bölgedeki insanların ne yaşadıklarını yakından görebilecek, onlara birebir dokunma imkânı bulacaktım. 1-6 Haziran 2023 tarihlerinde Malatya Teknopark Konteyner Kent’te bulunmak üzere ekipçe İzmir’den yola çıktık. Uzun bir yolculuk sonrasında Malatya’ya vardık. Konteyner kente vardığımız andan itibaren orada kaldığımız günler boyunca değişik yaş gruplarında onlarca depremzede çocuğumuzla etkileşimde bulunduk. Bazen ders çalıştık bazen etkinlik yaptık ve bazen de sadece sohbet ettik onlarla. Çocuk gülüşleriyle güçlü ve vakur duruşları bizi her daim şaşırttı. O karmaşanın içinde her şeye rağmen kendilerini var etmeyi ve zorluluklarla mücadele etmeyi bırakmamışlardı. Sanki şimdi öncesine kıyasla daha sıkı sarılıyorlardı hayata… Hayat kaldığı yerden devam etmeli zaten… Ve öyle de yapıyorlardı.
“Bir çocuk gülüşü ile güzelleşir dünya!”
Malatya’ya dair pek çok anım var. Ancak bir tanesi benim için çok özel ve daima aklımda kalacak. Hira Nur… Etkinlik konteynerimize gelen yüzlerce çocuktan biriydi. Daha 7 yaşında, adı gibi nur yüzlü bir kız çocuğuydu… Belki kızımla yaşıt olduğu için, belki o al al yanakları belki de bize gösterdiği sevgi ve saygısıyla Hira Nur benim için başka bir yerdeydi. Konteyner kentte kaldığımız her gün aynı saatte “Öğretmenim ödevlerimi birlikte yapabilir miyiz?” diyerek etkinlik konteynerimize geldi. Ve istisnasız her gün ödevlerini birlikte yaptık, aralarda sohbet ettik. O kadar akıllı ve zeki bir kızdı ki, ne anlatırsan hemen kapıyordu. Ertesi gün yine aynı şekilde… Hira Nur, büyüyünce polis olmak istediğini söyledi. Nedeni bu topraklara bağlılığı ve insanları kötülüklerden koruma isteği olsa gerek diye düşündüm. Böylesine sıkıntılı anlarda, vatan sevgisi daha da öne çıkıyor belki de… Nazım’ın bu toprakların kadim kültüründe yoğrulan Anadolu insanını nasıl tarif ettiği düştü aklıma: “Topraktan öğrenip kitapsız bilendir. Hoca Nasreddin gibi ağlayıp, Bayburtlu Zihni gibi gülendir. Ferhad’dır, Kerem’dir ve Keloğlan’dır.” Hira Nur’un da güzelliği buradan geliyor olsa gerek. Bundan sonraki süreçte; Hira Nur’un nezdinde başta çocuklarımız olmak üzere deprem bölgesindeki tüm insanlarımızın Allah yolunu bahtını açık etsin. Malatya Teknopark Konteyner Kent’ten Hira Nur’un (7 yaş) nezdinde; “Bir çocuk gülüşü ile güzelleşir dünya!”.
Üniversitemizin Hepimiz Çocuktuk Projesi kapsamında Malatya Teknopark Konteyner Kent’te olmak bizim için çok anlamlıydı. Umarım kısada olsa varlığımızla bir noktada faydamız dokunmuştur. Bu vesileyle ilgili projenin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese ve özellikle Denizcilik Fakültemizin değerli mensuplarına şükranlarımı sunuyorum.
1 Temmuz ışığında denizci dayanışması
Yaşadığımız bu felaket, deprem sonrası yardım faaliyetlerinin hızlı ve planlı bir şekilde yapılmasının önemini gözler önüne sermiştir. Bu doğrultuda; hastane gemileri, yolcu gemileri, yük gemileri ve hatta balıkçı tekneleriyle yardımların güvenli ve düzenli bir şekilde ulaştırılması deniz taşımacılığının önemini ve etkinliğini bir kez daha doğrulamıştır. Bu kapsamda görev almış ilgili tüm denizcilik/lojistik sektörü unsurlarına şükranlarımı sunarım. Durmuş’un (2023) da makalesinde ifade ettiği gibi; “Deniz gücünü kontrol edebilen ülkeler maddi ve manevi açıdan birçok imkâna (deniz ticareti, kaynak kullanımı, insan ve yük taşımacılığı, deniz turizmi, doğa turizmi gibi) sahip olmaktadır. Özellikle teknolojik değişimlerin hız kazandığı günümüzde, teknolojiyi deniz kaynakları ile eşgüdümlü kullanabilen ülkeler, birçok katma değeri kendilerine kazandırabilmektedir.” Umarım, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Zaferi, denizi kontrol altında tutan, ihtiyacı olan şeyi, ihtiyacı olduğu zaman, istediği yere ulaştırabilen ülke kazanır.” sözleriyle işaret ettiği gibi, bütünsel bir yaklaşımla denizcilik stratejilerinin gelecek yarınlarını ortak akılla hep birlikte inşa ederiz. Bu duygu ve düşüncelerle; 1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe giren Kabotaj Kanunumuzun yıldönümünde tüm ulusumuzun ve denizcilik camiamızın Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nı kutluyorum. Bu özel günde, Türk denizciliğinin gelişmesinde emeği geçenlere, yaşadığımız asrın felaketinde asrın dayanışması örneklerini gösteren denizcilik paydaşlarına ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyor, tüm denizci kahramanlarımızı ve denizlerde hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
DOÇ. DR. BARIŞ KULEYİN