Merhaba; Sizlerden ayrı kalalı 6 ay kadar bir süre oldu. Maalesef hiç yaşanmasaydı, hatta o tarihi takvimden çıkarmak mümkün olsa dediğimiz kara gecenin yaşandığı 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş’ta 7,7 ve..
Merhaba;
Sizlerden ayrı kalalı 6 ay kadar bir süre oldu. Maalesef hiç yaşanmasaydı, hatta o tarihi takvimden çıkarmak mümkün olsa dediğimiz kara gecenin yaşandığı 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş’ta 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde meydana gelen iki depremden 11 ilimiz etkilendi. 50 binin üzerinde can kaybımız oldu. Böyle bir acının tarifi yok! Olamaz da. Devletimiz yaraları sarmak için tüm olanaklarını seferber etti. Daha ilk günden milletimiz tek yürek oldu. Bu dönem içerisinde bizler de elimizden geldiğince depremzede vatandaşlarımızın yanında olmaya çalıştık. Haber kanallarımızda nerelerde, nelere ihtiyaç varsa duyurmaya gayret ettik. Bizler de mart ayında dergimizin yeni sayısını çıkarmaya hazırlanıyorduk. Fakat ülkemizin ve milletimizin şubat ayında yaşadığı bu büyük acı nedeniyle yeni sayımızı erteleme kararı aldık. Denizcilik ve lojistik sektörümüz tüm imkânlarıyla deprem bölgesine seferberlik ilan etmişken zaten bizler de böyle bir yayın yapamazdık. Tabii ki hala acımız geçmedi. Onca canımızı kaybettik. Ben bir kez daha hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Güzel ülkemizi Rabbim her türlü afetten ve beladan korusun.
Bu makûs olayda denizlerimizin önemi bir kez daha ortaya çıktı. Depremde bozulan yollar, kullanılmaz hale gelen hava limanları dolayısıyla büyük sıkıntılar yaşanırken lojistik anlamda deniz yolları kurtarıcı rol oynayarak depremzedelerimize umut verdi. Bunun yanı sıra, sağlık hizmetinde de gemilerimiz pek çok hayata can suyu oldu. İzmir Foça’dan iş makineleri taşıyan TSK’nın en büyük çıkarma gemileri TCG Bayraktar ve TCG Sancaktar, İskenderun Limanı’nda içindeki malzemelerin nakliyesinin ardından deprem bölgesinde sağlık hizmeti vermeye başladı. Bunların yanı sıra TCG İskenderun tarafından da deprem bölgesinden alınan yaralılar düzenli olarak tedavi için Mersin’e taşındı.
Türkiye’nin denizcileşme sürecinin en önemli sembolü MAVİ VATAN kavramı ise çok kısa sürede ekonomik, kültürel ve askeri anlamda etkilerini göstermeye başladı. Libya ile sınırdaş olmamızı sağlayan MAVİ VATAN ile ilan edilen egemenlik haklarımızın kullanılması sonucu doğu Akdeniz’de petrol arama faaliyetleri yoğunlaştı, Karadeniz’de doğalgaz rezervi bulundu, denizlerimizin ülke ekonomisine katkısı önceki dönemlere göre kat be kat arttı.
Bütün bunların üstüne, geçtiğimiz günlerde Türk Deniz Kuvvetleri envanterine kazandırılan, Türk Donanma tarihinin ilk LHD gemisi TCG ANADOLU, Türkiye Yüzyılı mottosunda denizlere de hâkim olacağımızın en önemli göstergesi olarak göğsümüzü kabarttı.
‘İKİ MAVİ, TEK VATAN’ sloganı ile Türk Donanması’nın sancak gemisi unvanını hak eden LHD (Landing Helicopter Dock-Havuzlu Helikopter/Çıkarma Gemisi) gemisi TCG ANADOLU, göklerdeki ve denizlerdeki hâkimiyetimizi perçinleyen ilk aşamadır. Bunun sonrasında ekonomide olduğu gibi ülke savunmasında da denizciliğimizi çok kısa sürede üst liglere taşıyarak, Piri Reis’lerin, Çakabey’lerin torunları olduğumuzu tüm dünyaya kabul ettireceğimiz günler çok uzakta değil.
Yüzüncü yılında, Türkiye Yüzyılı’nda denizlerdeki şahlanışımıza yer vereceğimiz nice sayılarda tekrar buluşmak dileğiyle, tüm sektörün 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nı kutlarım.
Özgür GÜN
Denizci Haber
İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü